27 Ağustos 2010 Cuma

Hacı Komünist


Merhabalar,
Bugün sizlere En son bitirdiğim kitap olan Empati'den ve Adam Fawer'dan bahsetmek istiyordum. Aslında çok güzel bir kitap. Oldukça sürükleyici, akılcı, duygulu ve şaşırtıcı. Yazarın daha önce Olasılıksız'ını okumuştum. Bence Empati daha güzel bir kitap. Benim daha çok ilgimi çekti. Ama bugün bu hayal dünyası romandan bahsetmekten vazgeçtim. Çünkü (yerli malı yurdun malıda diyerek) Ferhan Şensoy'un Hacı Komünist kitabından bahsedeceğim. Arka fonda Moliendo kafe

www.dailymotion.com/video/x38a58_moliendo-cafe-solo-guitare_music

dinleyebilirsiniz, yazının konseptine uygun olur. Ferhan Şensoy kitaplarında ahenkli dil, ya da absürd benzetmeler herkesin hoşuna gitmiyor. Bu kitapsa tam bir gezi kitabı. Tarih, sanat, yaşam, iklim vb. Küba hakkında herşeyi içeriyor. Okuması kolay, akıcı, hemde puntosu büyük, yazı araları açık :) Tamda Ortaoyuncuları Yayıncılığa uygun bir basım.



Kitapta Ferhan Şensoy, "Şans Kapıyı Kırınca" filmini nasıl kabul ettiğini, hem komünist hacı olmak, hem Küba'yı tanımak hemde belki Fidel Castro'yla tanışmak için iyi bir bahane olacağından bahsediyor. Küba hakkında ne merak ediyorsanız kitapta var. Bence okunmaya değer, oldukça dolu, eğlenceli bir kitap. Sanırım bu hafta sonu çekilen filmi daha bir merakla izleyeceğim. Kitapta geçen birkaç bölümden bahsetmek istiyorum.

*Öncelikle La Tarde ispanyolcada ikindi demekmiş.İkindi kelimesi pek çok dilde yokmuş. Yani öğledensonra ve akşam biliniyor. Ama ikisinin arası ikindi her dilde yok. Bu durumda ben nedense benim dilimde var diye seviniyorum. Hatta ispanyolcada olmasıda kendimi ispanyollara yakın hissettiyor.

*Havana'da iki sokakta bir Devrim Savunma Komiteleri varmış. Ferhan ağbinin (kitapta abiler böyle)dikkatini çekmiş bu durum, sonra çözmüş işi. Devrimin yapılması yetmiyor, sürekli savunulması gerekiyor diye bol bol bu kahvelerden açmışlar. Ferhan ağbi bu duruma bizim şapka devrimini vermiş. "Atatürk giyiyor fötr şapkayı, vın Kastamonu! Şapka devrimine karşı çıkan yer! O gün çözümleniyor Kastamonu'da konu. Şimdi Kastamonu'da durum nedir? Şimdi İstanbul'da durum nedir? Kılık kıyafet yasası uygulanıyor mu? Hayır. Her sokakta bir tane Kılık Kıyafet Yasası Savunma Komitesi olsaydı, İstanbul'un Fatih semti Tahran'laşabilirmiydi? "Devrimin ilk görevlerinden biri devrimi korumaktır" demiş Che Guevara." (Sayfa 127-128)

*Havana'dayken sonradan CIA ajanı olan Fidel'in aşkı Marita'dan bahsediyor. Onu zehirlemek için Otel Colina'ya gelen Marita, zehirlemekten vazgeçip, aşkını yaşamayı tercih etmiş. Amerika Fidel'i öldürmek için mafyayla ortaklık yapmış. Kennedy başkanlık seçimlerini kazanırkende mafyaya sözler vermiş. Küba'daki kumarhanelerin kapatılması önemli konu tabii. Birde zamanın ünlü oyuncusu Ava Gardner'in kendisine değil Fidel'le aşık olmasına gıcık olmuş. Belki ondan Maryln Monroe'yla olmuştur diye dedikodu yapıyor Ferhan ağbi.

*1961'deki çıkartmada, Fidel kazanmış ve esir aldığı binlerce amerikan askerine karşılık para istememiş, Fidel, "Halkımın ilaca ihtiyacı var." demiş. Ve 53 milyon dolarlık ilaç karşılığı esirleri geri vermiş :)

*Bir çekim için puro fabrikasına girdiklerinde ortama yayılmış, mikrofon düzeneği görmüşler. "Bu nedir? Verimliliği artıırmak için klasik müzik falan mı dinletiliyor?" sorusunu, "Hayır, işçilerden biri, diğerleri çalışırken kitap okur" diye yanıtlamış. Sindire sindire sarılsın purolar diye güzel bir uygulama.

*Bir caz kulübünde Roberto Fonseca y Temperamento dinlemişler. Bu adamda kim derseniz, bende Bueno Vista Social Club'ın filmini izledim ama bu dahi piyanisti hiç hatırlamıyorum. Sanırım birçok kişide benim gibi piyano deyince direk İbrahim Ferrer'i hatırlıyor. Fonseca, dünyanın en iyilerindenmiş ve İbrahim Ferrer'in İstanbul konserinde virtüöz olarak büyük alkış almış. Buradan bir melodi yükselsin mi? Bueno Vista'dan :)

chan chan

Anlayacağınız, ben gezmedim görmedim ama öyle bir anlatılmış, öyle güzel şeyler yaşanmış ki gıpta ettim. Gözüm kaldı demek istemiyorum, daha çok zamanım var, bende birgün gidebilirim değil mi? Che ve Fidel hikayeleri, tropikal iklim, farklı bir düzen merakımı celbetti. Küba'da eğitim ve tıp çok ileriymiş. Doktor, ilaç bedava. Devlet, devrimden sonra okuma yazma bilmeyen çok insan olduğu için eğitime önem vermiş. Birçok öğretmen yetiştirmişler. Sonra öğretmen fazlalığı olmuş. Çözüm olarakta onları üniversitelere almışlar ve gelişim devam etmiş. Küba'da işsizliğin olmamasıda beni etkiledi. Devlet size iş buluyor, işsizseniz işsizlik maaşı veriyor. Siz devletin verdiği işi beğenmezseniz bir sayıya kadar değiştirebiliyorsunuz. Eğer hala memnun değilseniz, devlet sizi bir üniversiteye yerleştiriyor ve "Yoldaş biz senin eğitiminle ilgili birşeyleri eksik yaptık. Düzeltmemiz lazım." diyor. Süper değil mi? Kulağa çok hoş geliyor. Bu eğitim, özgürlük güzel ama eksiklerde varmış Küba'da. Sonuçta şeker kamışı, kahve ve tütünle bir yere kadar durulur. Turizm başlamış şimdi. Belki bizler ziyaret edersek her iki taraf içinde faydalı olur. Çınar'ın uçak fobisi olmasa belki daha yakın bir zamanda giderdik, şimdiyse uzak bir zamana ertelenmiş tatlı bir hayal Küba.

Bakalım zaman bize neler gösterek. Finito!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız İçin Teşekkürler