28 Temmuz 2010 Çarşamba

Kale

Merhabalar,
Ankara'da son iki günüm ve görmem gereken yerleri artık bitirdim sayılır. Sadece Anıtkabir kaldı. Ya yarın ya da öbür gün gidip ziyaretimi gerçekleştireceğim. Annemin tavsiyesi üzerine bugün Ankara Kale'sine gittim. Misafirhaneden metroyla Ulus'a, oradanda taksiyle kaleye gittik. Bugün birkez daha Ankara'da taksinin ne kadar ucuz olduğunu anladım. Heryer yaklaşık beş-altı lira tutuyor. Kaleye çıktığımda annemin ne demek istediğini anladım. Sanırım Ankara'da gezdiğim en otantik yer orasıydı. ikinci sıradaysa botanik parkı var. Kaleye gelir gelmez birde kameraman, mikrofon , ışığın içine düştüm. Fox Tv'de yayımlanan Unutma Beni dizisinin çekimleri varmış. Önce biraz resimlerini çektim, sonrada hiçbirşey yokmuş gibi yanlarından geçtim gittim. Bu hafta diziyi izlerseniz, sim siyah giyinmiş olan esas oğlanın yanından geçen siyah şortlu benim. Kalede beni böyle karşıladı işte. Gezintiye güzel bir başlangıç değil mi? Ardından Zenger Paşa Konağı'nın önünden geçtim. Zaten rol icabı esas oğlan orada kalıyormuş gibi yapacaktı. Dikkatımı çekti ve içeri girdim. İyiki girmişim... Meğer içeride Ankara'yla ilgili hem değişik şeyler hemde küçük bir müze varmış. Birde sarı burma yapan bir teyze vardı. Sarı burmayı biliyorsunuz değil mi? Ankara civarında, cevizli, burma tatlısına sarı burma denir. İnternetten araştırdığım kadarıyla basit bir raslantı değil bu. Meraklısı için :
www.zengerpasa.com

Aşağıdaki resimler konaktan görüntüler.


























Ardından kızlarla Kızılay'a indik ve Hosta'da birşeyler yedik. Sonrada ver elini Kuğulu park, ver elini Tunalı Hilmi dedik. Sanırım Mazlum'un dediği doğru: "Ankaralılar Hilmi ismini sevmiyorlar, sadece Tunalı" diyorlar.

Kuğulu park beni hayal kırıklığına uğrattı. O kadar küçük bir parkki nasıl Ankara'nın sembollerinden biri olduğunu anlayabilmiş değilim. Annemlerin evinin önündeki park daha büyük, içindede her zaman havuz, kaz, ördek ve tavşan var. Bir tek kuğumuz eksik. Ankara'da gezilecek yer sorduklarım kuğulu park diyinceye kadar bence on kere kale demeliler. Kimse kaleyi beğenmiyor. Sanırım etrafındaki varoşlardan ve dik bir yokuş çıkmanın güçlüğünden dolayı. Ama taksiciler maksimum beş lira yazıyor. Bir daha Ankara'ya gelecek olanlar için kesinlikle kaleyi öneririm. Kuğulu parkın en güzel yanıysa çocuklarla kaz sevmem oldu.


Birisi evinde beslemek istemiş, sonra bakamamış, kuğulu parka bırakmış. Evcil olan kazda bizimle oynamayı kabul etti. Parkta, küçük birde heykel var. 23 Nisan'da çocukların yaptığı bir heykel. Değişik birşey değil mi?

Çocuklar heykelin etrafında saklambaç oynuyorlardı.

Ardındanda Tunalı (Hilmi) 'de yürüyüş yaptık ve misafirhanemize döndük. Bu yürüyüş sadece bir yürüyüştü.

Ankara hakkındaki yorumlarım şöyle:
- Bence en güzel yeri Çankaya ve çevresiydi
- Botanik parkından daha güzel bir park görmedim.
- Kale otantikti.
- Ankara'da gezeceğiniz yerlerin yerine başka illerde her zaman daha iyi birşeyler bulabilirsiniz.
- Tek bir istisna Anıtkabir ve meclisler (Oraları daha gezmedim).

Sizlere yemek tarifi veremeyince, yediklerim içtiklerim benim olsun gezdiklerimi anlatayım dedim. Yarın görüşürüz.

2 yorum:

  1. Aslı abla Ankara'yı senden öğreneceğim hiç aklıma gelmezdi. Resimler çok güzel.Bir dahaki gelişinde hep birlikte gezelim ama. Botanik Parkı'nı unutmadım ona göre.:)

    Oğuz

    YanıtlaSil
  2. Tatlım İzmir'e gel, birde orada dört dönelim :)

    YanıtlaSil

Yorumlarınız İçin Teşekkürler